28 Mayıs 2012 Pazartesi

Floransa

Venedik'ten 12:57'de kalkan trenimiz 3'e doğru varıyor Frenze SMN (Santa Maria Novella) istasyonuna. Bu Floransa şehir merkezindeki tren istasyonu ve bizim otelimiz de 200 metre uzakta Via Fiume 17 numarada. Eski asansörlu 4 katlı bir binanın 4. katındaki odamız için önce 2. kattaki resepsiyona uğruyoruz. İki kişi iki gece için 82€ otel artı 8€ vergi ödeyip geçiyoruz odamıza. Odamız geniş tavanlı sokak ve ucundan kıyısından şehir manzarasıyla güzel bir oda. Ufak bi balkonu bile var.

Yarın sabahtan akşama kadar şehri gezmeden önce bugün genel havasını hissetmek amacındayız. O yüzden "nasıl bi şehir acep Floransa" sorusunun cevabını bulmak için şehrin sokaklarına dalıyoruz hemen. Venedik'ten sonra daha yaşayan bi şehir var karşımızda. Venedik hüzünlü gelmişti akşam saatlerinde loş ışık altındaki boş Floransa sokaklarını gördükten sonra burası çok daha hüzünlü geliyor bize. Sokak satıcıları, hediyelik eşya mağazaları ve restoranların arkasında devasa tarihi binalar, heykeller ve meydanlar gözümüzü alıyor. Köprüyü geçip karşıda neler var diye bakınıp dönüyoruz otelimize. Güzel bi İtalyan şehri var karşımızda, yarın dinç bir şekilde arşınlayalım sokaklarını...


Sabah yerel saatle 8'de yollardayız. Mercato Centrale'ye giderken Via Faenza'dan Via Nazionale'ye dönünce  Caffe Sabatino çıkıyor karşımıza. Makul fiyatlariyla gözümüz kesiyor, hemen kapuçino+tatlı+portakal suyu şeklindeki 3 €'luk menüden sipariş ediyoruz. Başka güzel seçenekleri de var, yarın sabah şehirden ayrılmadan yine gelebiliriz.


Ardından Mercato Centrale'ye gidiyoruz. Bir gün önce bu kapalı pazar yerinin önünden geçmiştik fakat öğleden sonraları kapalı oluyormuş. Sabah sabah uğrayıp şarküteri ürünleri, et, peynir, şarap ve zeytinyağı satan dükkanların arasında dolaşıyoruz. Kestiği domuzun kafasını öperken turistlere poz veren kasap ardından çok neşeli bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Biz de Duomo'ya geçiyoruz. Floransa'nın bu en yüksek binası olan Duomo İtalyanca'da katedral demek. Önce 6€ giriş ücretini verip çan kulesine tırmanıyoruz. Şimdiden uyarayım Venedik San Marco'daki çan kulesi gibi asansörle yukarı çıkmayı bekleyenler avucunu yalar. Toplam 414 (gerçi ben inişte 413 saydım ama) basamağın sonuna kadar çıkmak gayet yorucu. Sağlam kondisyonu olmayanların bacaklarında eğer en yukarı çıkmayı başarırlarsa daha sabahın erken saatlerinde derman kalmayacaktır. Aralarda da şehri görebileceğiniz katlar var tabii ama kulenin en tepesindeki manzara da gayet iyi. Keza Duomo'nun içinden de 15€ ödeyip rehberli turla kubbenin tepesindeki seyir balkonuna çıkabilirsiniz.


Duomo'nun içi mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. Yerdeki mermer döşemeden kubbesindeki resimlere kadar özenle işlenmiş tüm katedral. Duomo'ya giriş ücreti yok ama yan taraftaki şapel için giriş ücreti ödemeniz gerekiyor.

Ardından Piazza della Signoria'ya gidiyoruz. Davud heykelinin kopyalarından biri (orijinali Galleria dell'Accademia'da diğer kopyasıysa nehrin öbür tarafında tepede yer alan Piazzale Michalengelo'da), Medusa'nın kesik başını elinde taşıyan Perseus, Fontana di Nettuno ve Palazzo Vecchio bu meydanda yer alıyor. Sergi ve müzeleri pas geçip Plazza della Republica'ya gidip meydanın kenarındaki Gilli'de bir mola veriyoruz. Bu eski pastanenin önünde oturmak meydan manzarasıyla gayet keyifli lakin tatlıları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Tiramisu ve profiterol sipariş ediyoruz. Profiterol damak tadımızın gayet dışında, tiramisu biraz daha başarılı ama onu da çok özleyeceğimi söyleyemeyeceğim. Kapuçino 5€ tatlılarsa 8€'luk fiyatlarını kesinlikle haketmiyor. Haa herkes bahsediyordu bu pastaneden pişman mıyım gittiğime? Hayır. Bi daha gider miyim? Hayır.


Bir sonraki hedefimiz Ponte Vecchio. Venedik'ten sonra üstünde dükkanlar yer alan bir köprü daha. Bu sefer kuyumcular mesken tutmuş köprüyü. Nehir kenarından Uffizi Galerisi'nin önünden geçip öğle yemeği yiyeceğimiz Il Pizzaiuolo'ya gitme vakti geldi. Ama önce yolumuzu kuzeye çevirip Piazza Della Santissima Annunziata'ya da ismini veren bu meydanın kuzeyindeki Santissima Annubziata Kilisesine uğruyoruz. Özellikle üzerindeki kundağa sarılmış bebek panolarıyla dikkat çeken Spedale degli İnnocenti isimli 600 yıllık yetimhane binasının önünden geçerek ziyaret ettiğimiz bu kilisenin iç süslemeleri çok etkileyici. Karnımız zil çalıyor. Santa Croce'nin haritaya göre sağ üst tarafındaki Via De Macci'nin kuzeyinde 113 numarada yer alan pizzacı Napoli usulü pizzalar yaptığı iddiasında. Hayatımda en güzel peynirli pizzaları Napoli'de yemiş biri olarak bu pizzacının lezzetlerini merak ediyorum. Servis gayet hızlı. Margarita pizzası fena değil. Etli mantarlı diğer pizza ise pek bana hitap etmiyor. İki kişi iki pizza iki içecege 25 € civarı ödeyip çıkıyoruz.

Pizzacıdan çıkınca bir batıdaki sokakta yer alan eskicilere göz atıyoruz. Ardından da doğudaki San Nicolo köprüsüne gidip karşıya geçiyor Piazzale Michelangelo'ya doğru tırmanıyoruz. Yeşillikler arasında tırmandığımız meydandan Floransa'yi izlemek gayet keyifli. Davud heykelinin yanında hediyelik eşyalar satan küçük tezgahlar dışında bir de Kızılderili kostümlü müzisyenler karşılıyor bizi. Biraz dinlenip tekrar nehir kıyısına iniyor ve ara sokaklarda dolanarak Palazzo Pitti'ye kadar geliyoruz. Burada da değişik müzeler var. Ama biz artık yavaş yavaş yorulmaya başladık. Piazza Santa Novella'da yeşillikler üstünde mola verip otelimize atıyoruz kendimizi. Akşam yemeğine kadar 1-2 saat dinlensek fena olmayacak.

Aksam yemeğini turist menüsü olan trattorio'lardan birinde 20 €'ya yiyoruz. Porsiyonlar çok büyük değil ama sağlam doyuruyor... Makarna, et, tatlı ve içecek. Floransa'yı bitirip Roma'ya geçebiliriz.

Önerilen Sayfalar: İtalya'ya gidecekler buralara da baksın


- Napoli Torino'da Bir Haftasonu
Bologna'da Porticolar altında bir geziRoma'nın Mimari Şaheserleri
Çarşılı köprüler - Irgandı, Rialto ve Vecchio 
Venedik'te Bir Gün
Günübirlik Milano
Siena, San Gimignano ve Palio Yarışı
Pisa

Fotoğraf Listesi:

1- Davud Heykeli'nin kopyasi

2- Çan Kulesi'nden Duomo'nun önü
3- Çan Kulesinden Duomo'nun kubbesi
4- Dolunay zamanı Piazza della Signoria
5-  Ponte Vecchio

dinceryazici79@gmail.com 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder