5 Ağustos 2016 Cuma

Şirin Çek Kasabası Olomouc

Brno'dan günübirlik bir yolculuk yaptım Olomouc'a (Olomos okunuyor). Çek Cumhuriyeti'nin kasabamsı sevimli bir şehri Olomouc. Çek Cumhuriyeti'nde ulaşım için Student Agency'ye gitmek en makulü diyorlar biz de öyle yapıp Brno'dan kişi başına 105 Korun'a biletlerimizi alıyoruz. Yaklaşık 1 saatte varıyoruz Olomouc terminaline.

Önce Masarykova Trida Caddesi boyunca şehre doğru yürüyüp nehrin ilk kolundan sonra ikinciden önce Nabre Zi boyunca sağa kıvrılıyoruz. Yeşil çatısıyla hemen dikkat çeken 100 yıllık Olomouc Ortodoks Kilisesi var karşımızda. Altın rengi soğan kubbelerindeki Rus etkisi hemen göze çarpan bu kilise çok da eski değil, 1939'da yapılmış. Biraz daha devam edince bu sefer çok daha eski tarihli bir dini yapı çıkıyor karşımıza: Hradisko Manastırı. 1078'de Morava Nehri kıyısına inşa edilmiş bu yapı 1784'de askeriyeye devrediliyor. 1802'den beri de askeri hastane olarak hizmet veriyor.

Nehrin öbür tarafına geçme vakti artık. Yeşillikler arasında karşıya geçip bahçeli güzel evlerin olduğu semtin ardından merkeze geliyoruz. Radnice denilen Hükümet Konağı'nın altında Turist Information yer alıyor. Buradan haritamızı ve gezilecek yerlerle ilgili bilgileri alıp başlıyoruz dolaşmaya. Aralık ortasında Christmas Market bu merkezdeki meydana açılmış. Hava 4 gibi karardığından Christmas Market'in tadını çıkartma işini akşama erteleyip önce Slovanska üzerindeki Church of Immaculate Conseption'a uğruyoruz. Daha önce görmediğim bir İsa figürü var burda: Çarmıha gerilmiş ama camdan vitray şeklinde. Az aşağıda da Saint Maurice Kilisesi (Kostel Svateho Marice) var. Bu kilisenin kulesine çıkıp şehri izlemek de mümkün.

Güneye inip bu sefer başlıyoruz çeşmeleri gezmeye. Olomouc bolca Barok dönemi çeşmelerle dolu. 1700'lerin başından kalma bu çeşmeler eski Roma Tanrılarını karşımıza çıkarıyor. Jüpiter, Merkür, Neptün, Herkül... Herkül Çeşmesinin zeminindeki hikayesine göre bu çeşme 1687'de Türklerin Viyana kuşatmasında başarısız olması anısına inşa edilmiş. Ayrıca Olomouc'un kurucusu kabul edilen Jül Sezar'ın da bir çeşmesi meydanda karşınıza çıkacaktır.

Meydandaki Hükümet Konağı ayrıca Astronomik saate de ev sahipliği yapıyor. 100'lerce yıllık ömrü boyunca defalarca yenilenmiş bir saat bu aslında ama en son 2. Dünya Savaşından sonra yıkılan saatin yerine Varşova Paktı'na üye Çekoslovakya'da Sosyalist Gerçekçilik akımına uygun şekilde çalışanları gösteren bir saat yapılmış. Şimdilerde saati eski hallerinden birine dönüştürmeyi düşünüyorlarmış.

Meydanda Hükümet Konağı'nın tam karşısında Edelmann Sarayı yer alıyor. Zamanının zenginlerinden birinin yaptırdığı bu sarayda şimdilerde dükkanlar ve bir tiyatro yer alıyor.

Olomouc denince en çok hatırlanacak anıt yine bu merkezde: Holy Trinity Column. 32 metre uzunluğunda, 1754'te yapılmış bu anıt UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde de yer alıyor.

Alttaki meydana inince yine çeşmeler ve Marian Plague Anıtı karşınıza çıkacak. 1700'lerin başında şehirde baş gösteren veba salgını sonrası dikilmiş.

Alt meydandan güneye devam ederseniz karşınıza Sen Catherine Manastırı çıkacak. 1951'de komünist dönemde müzeye çevrilen manastır 1287'de inşa edilmiş.

Hemen alt taraftaki Aksamitova Sokağı'na saparsanız merkezdeki en yeşillik parka ulaşacaksınız. Şehir surları boyunca uzanan bu parkın içinden ufak bir dere de akıyor. Ayrıca park şimdilerde bakımsız duran Yugaslav Askerler Mozolesi'ne de ev sahipliği yapıyor. Zamanında Yugoslavya toprağı olan bu anıt dağılma sonrası kime ait olduğu problem olduğundan bir türlü restore edilemiyormuş.

Surların arasındaki üstü kapalı merdivenlerden çıkınca önce Olomouc'un tescilli Art Nouveau evlerinden biri Villa Primavessi çıkacak karşınıza. Bu evin iç dekorasyonunda Gustav Klimt de görev almış.

10 metre devam ederseniz bu kez Sen Michala Kilisesini göreceksiniz. 1600'lerin sonlarında yapılan bu kilisenin özellikle iç süslemeleri güzel. Burdan doğuya devam edince Sen John Santander Şapeli'ne ulaşacaksınız. Zamanında buradaki hapisanede işkenceye uğramış John Santander.

Tramvay yoluna ulaşıp merkezin ters yönünde yürürseniz önce Modern Sanat Müzesi'ni ardından  Triton Çeşmesini göreceksiniz. Durmayın devam edin yürümeye. Olomouc'un en şaşalı katedrali az ileride solunuzda karşınıza çıkacak: Sen Wenceslas Katedrali. Biz bu gotik katedrale hava kararınca ulaşabildik. Orta Avrupa'nın karanlık sokakları nasıl efsaneler yaratıyor işte bu katedralin önünde çok net anladım. Katedralin yan tarafında şimdilerde müze olarak kullanılan kısım da zamanında buraya inşa edilmiş kalenin kalıntıları dönüştürülerek oluşturulmuş.

Merkeze dönüp Christmas Market'te vakit geçirebiliriz artık. En kısa gün yaklaşırken saat 4'te kararıyor hava. Karnımız da hafiften acıkmaya başladı. Çeklerin abur cuburlarından bahsedeyim biraz da. Bramboraky, patatesten mücver gibi yağda kızartılıyor. Biraz tuzluydu benim yediğim ama onun dışında lezzetliydi. Langose bizim lokmaya ya da bişiye benziyor; yağın içinde kızarmış hamurun üstüne tartar sosu, dövülmüş sarımsak ve rendelenmiş peynir koyuyorlar. Bi de tatlı olarak Trdelnik var. Aslında trdelnik bir dönem bizde de Kuzey ve Güney dizisiyle meşhur olmuştu. Makara deyip satılmaya başlanmıştı ama tutmayınca piyasadan kalktı. Bobin etrafına sarılmış ve üzerine şeker serpilmiş hamuru çevire çevire ateşin üstünde çıtır hale getiriyorlar. Bazı yerlerde (bizde de böyleydi) içine Nutella sürülüyor. Nutella'lı daha tatlı oluyor.

Karnımız da doyduğuna göre dönüş vakti geldi. Sevimli bir yer Olomouc, vaktiniz varsa ve yolunuz düşerse tavsiye ederim.

Fotoğraf Listesi:


1- Holy Trinity Column ve Kent Meydanı

2- Hradisko Manastırı
3- Altın rengi soğan kubbeleriyle Olomouc Ortodoks Kilisesi
4- Şehir surları ve altındaki park
5- Sosyalist Gerçekçilik üslubuna göre yenilenmiş astronomik saat

Önerilen Sayfalar:

Çek Cumhuriyeti'nin Çok Bilinmeyen Şehri Brno 
Viyana ve Modling'deki Seegrotte 
Bir günlük Bratislava Gezisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder